Ivan Konstantinovich Aivazovsky
Ermeni asıllı Rus Romantik Ressam
Deniz, fırtına, gün ışığı, bulutların ve dalgaların dansının usta ve zarif bir fırçayla birleşmesinin adıdır Aivazovsky.
Kısa özgeçmiş
Küçük yaşlardan itibaren resme ilgi göstermiş olup 1887 tarihli bir resminde kendisini küçük bir çocuk olarak Feodosiya’ya hakim bir yükseklikten şehri resmederken tasvir etmiştir. Resmin üzerinde “1825’te Aivaz” yazmaktadır. Hayatının çok erken bir döneminde, henüz 8 yaşında resme duyduğu ilgiyi ortaya koyan bu resim, aynı zamanda Feodosiya’nın onun üzerinde bıraktığı etkinin de güzel bir ifadesidir. Feodosiya, tarihi ve coğrafi özellikleriyle Aivazovsky’nin sanatçı kişiliğinin gelişmesine önemli ölçüde etki etmiştir.
Şehir, Karadeniz’in kuzeyinde yer alan Kırım’ın doğusunda konumlanmaktadır. Civarındaki kırsalın hemen dışında yükselen birkaç küçük tepe dışında büyük ölçüde düzlük olan Feodosiya, bu özelliğiyle geniş ufuklu görünümlere olanak sağlamaktadır. Ayrıca 19. yüzyılın Rus İmparatorluğu topraklarında Akdeniz iklimine yakın olan bölgede bulunmaktadır. Şehrin tarihi, mö 6. yüzyıla uzanmaktadır. Buraya ilk olarak Helen kolonileşme döneminde Miletos’tan gelen Grekler yerleşmiştir. Daha sonra ms 3. yüzyılda Got istilasına uğramış ve ardından Hun hakimiyetine girmiştir. 13. yüzyıl başlarında Latin Haçlılar’ı dönemi yaşanmış, bundan sonra şehre Cenovalı tüccarlar hakim olmuş ve Kaffa adını vermişlerdir.
1475’te şehrin Osmanlı hakimiyetine girmesiyle bu isim Kefe ya da Küçük İstanbul olarak değiştirilmiştir. Osmanlı’nın Gerileme Dönemi’nde, 1771’de Rusların eline geçmiş ve bundan sonra tekrar Feodosiya olarak anılmaya başlanmıştır. Şehrin tarihi dokusu ve deniz ticaretinyle şehre uğrayan insanlar, şehre kozmopolit bir kimlik kazandırmıştır.
Ivan Konstantinovich Aivazovsky’nin yetiştiği şehir; Tatarlar, Türkler, Ermeniler, Ruslar, Yahudiler ve Arapların iç içe yaşadığı bir şehirdi. Dolayısıyla Aivazovsky, günlük hayatta farklı kültür ve dillere aşina olmuştu.
Feodosiya; şehrin toplumsal yapısına, mimarisine ve yaşayışına yansıyan kozmopolit yapısı dışında, bir deniz şehri olmasıyla da Aivazovsky’nin üzerinde derin izler bırakmıştır. Çocukluk döneminden itibaren Aivazovsky burada, kimi zaman süt liman kimi zaman fırtınalı, gün doğarken ve gün batarken, denizin tüm değişen hallerini gözlemleyebilme fırsatına erişmiştir.
Ivan Konstantinovich Aivazovsky tablolarını izlemek ve ayrıntılı özgeçmişini okumak için istanbul sanat evi.com sitesini ziyaret etmenizi öneririm.