Peyami Sanat Galerisi
– –
Sanatsız, estetiksiz, güzelliksiz bir dünya ne kadar yavan ve tatsız olurdu. Üzerinde yaşadığımız şu dünya etrafımızdaki kainat, gözlerimizle görebildiğimiz alem, ilahi cemal sıfatının tezahür ve tecellileriyle doludur. Saksıdaki kaktüsten bir kaç gün içinde adeta fışkıran o kırmızı çiçeğin güzelliği nereden geliyor ? Ayaklarımızın altındaki oynayan kedi yavrusunun tahrirli yeşil gözlerindeki menevişler hangi mücevherde var ?
İstanbul tekkelerinden birinde mihrabta bir kuş yuvası asılıdır. Hangi kuş cinsine aitse ne kadar sanatkarane ve güzel yapılmıştır o yuva. Kuşa bu güzel sanatlar ilmini “Kim” öğretmiştir ?
Bizim hem dinimiz, hem de dünya nizamımız olan İslam üç temel üzerine bina edilmiş ilahi bir yapıdır. Doğru bilgi, iyi ahlak ve aksiyon ve güzelliği doruk noktasına çıkaran sanat ve estetik.
Müslümanın her şeyi güzeldir. Medeniyeti, kültürü, kılığı kıyafeti, evi, köyü, şehri, sofrası, mefruşatı, yazısı, bahçesi… Müslüman öyle bir kimsedir ki, onda esrarlı bir güzellik görülür. Fiziken güzel sayılmasa da, bir sevimlilik, bir çekicilik vardır olgun muvahhitte. İnkarcılar yaşlandıkça kararır, çirkinleşirler, müminler ise yaşlandıkça güzelleşir.
İslami güzelliğin bulunmadığı tebliğ ve davet hakikatte bir anti tebliğ ve bir ters davet olur. Isındırmaz, soğutur, çekmez, iter.
Şu girizgahtan sonra okuyucularıma bir müessese tanıtmak istiyorum. Peyami Sanat Galerisi Geçenlerde burada iki genç hattatımızın, yüksek mimar Ali Toy bey ile, hukukçu Davut Bektaş’ın hatlarından müteşekkil sergiye gitmiştim, çeşitli gaileler ve müşküller yüzünden vaktinde tanıtma yazısı yazamamıştım
…………….
Peyami Sanat Galerisi, Müslüman cephede büyük bir eksikliği doldurmuştur. Başkalarının yüzlerce galerisine, sanat merkezine karşılık bizim modern manada bir tek bu galerimiz vardır.
……..